Bayramiç'te vatandaşlar şaşkın

İSTANBUL Bostancı’daki çatışmada ölü ele geçirilen Orhan Yılmazkaya’nın memleketi Çanakkale’nin Bayramiç İlçesi’nde, vatandaşlar şaşkın. Kanlı baskın, Bayramiçlileri benzeri olayların yaşandığı 1991 ve 2002 yıllarına götürdü.

İstanbul’da 12 Temmuz 1991 tarihinde düzenlenen operasyonda, aralarında Bayramiçli Cavit Özkaya’nın da bulunduğu, yasa dışı terör örgütü DHKP/C üyesi olduğu öne sürülen İbrahim Erdoğan, Yücel Şimşek, İbrahim Ilcı ve Hasan Eliuygun ölü ele geçirilmişti. Polis operasyonunda ölü ele geçenlerin yakınları AİHM’e dava açmıştı. AİHM, Türkiye’nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin yaşama hakkıyla ilgili 2'nci ve etkili başvuru hakkıyla ilgili 13'üncü maddelerini ihlal ettiğine hükmetmişti. Türkiye’nin iddialara ilişkin, ‘etkili soruşturma yürütmediği’ görüşüne varan mahkeme, ölenlerin her birinin yakınlarına 33’er bin euro tazminat ödenmesini kararlaştırmıştı. Ayrıca Türkiye mahkeme masrafı olarak da toplam 12 bin euro tazminat ödemeye mahkum edilmişti.

Bayramiçlileri sarsan ikinci olay da 11 yıl sonra meydana gelmişti. Bayramiç’in Tongurlu Köyü’nde yaşayan Yıldırım ailesinin, Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi sınıf Öğretmenliği bölümünde okuyan çocukları Tuncay Yıldırım’ın yasa dışı sol örgüt MLKP üyesi olarak bir süre Bursa ve İstanbul’da çeşitli eylemlere katıldığı iddia edilmişti. 1997’de Adana’da tutuklanan Yıldırım, F tipi cezaevlerini protesto için başlatılan ölüm orucunun 236. gününde durumu kötüleştiği için tahliye edilmişti. Buna rağmen ölüm orucunu sürdüren Tuncay Yıldırım, 21 Mart 2002’de İzmir’deki bir evde hayatını kaybetmişti. Yıldırım’ın cenazesi Bayramiç’in Tongurlu Köyü’nde bir grup MLKP’linin katıldığı törenle toprağa verilmişti.

AİLE KONUŞMUYOR

Öte yandan dün basın mensuplarına, “Bize altı aylıkken geldi. Bizim yanımızda büyüdü, onu biz okuttuk. İlk ve orta okulu Bayramiç’te okudu. Daha sonra ailesi Almanya’dan kesin dönüş yapıp İstanbul’a yerleşince Orhan liseyi de İstanbul Erkek Lisesi'nde okudu. Sabahleyin televizyonda bu olayı duyunca şok olduk. Orhan ne böyle bir çocuktu, ne de ondan böyle bir şey beklerdik, çok şaşırdık. Hiç beklemediğimiz bir olayla karşılaştık. Çok üzgünüz. Tahsilli, terbiyeli, ağır başlı biriydi. Biz terörle bağdaştıramıyoruz kendisini. Sonra bizim ailemiz çok farklı. Atatürkçü, devletini seven bir aile” diyen öldürülen terörist Orhan Yılmazkaya'nın dayısı Nuri Öztürk bugün sessizliğe büründü. Aile konuyla ilgili görüşme tekliflerini kabul etmedi.